Ergin Pansiyon - Restaurant / Karaburun

Benim için en heyecan verici duraklardan biri Ergin Pansiyon'du. Çünkü gerek Işıl Bayraktar'ın programından gerekse Noyan'dan bağımsız olarak aldığım olumlu referanslardan yörenin en güzel mutfaklarından biriyle karşılaşacağım yönünde umutlarım vardı.

http://www.youtube.com/watch?v=YYHSOb2MnMQ

Ergin Pansiyon Karaburun'un hemen dışında denize sıfır konuşlanmış çok özel bir yer. Çardağı ve denize sıfır odaları hatta kulübesiyle tam bir kafa dinleme mekanı. Yine menüsü de baştan aşağı deniz ürünleriyle dolu.

Biz kafadan bir çiçek kızartma (mevsimi geçtiğinden dolması yoktu), patlıcan köz, patates kızartması, kalamar ızgara ve iki bira söyledik.

Donmuş patates kızartmasından o kadar bıkmışız ki taze patates kızartması bir lüks haline geldi. Cips gibi yassı traşlanmıp doğranmış patatesler nefisti. Çiçek ızgara içinde kopanisti peynirine rağmen tam istediğimiz kıvamda değildi. Güzeldi ama dış kısmı mücverimsi bir hal alınca yumuşamış, sünger gibi bir kıvama bürünmüş. Çiçeğin özelliği de gitmiş tabii.

Patlıcan köz, etli etli yani iri doğranmış, güzel bir közdü. Fava ise oldukça koyuydu. Genelde koyu fava senmeyen biri olarak bu defa favadan oldukça hoşlandığımı ise söylemeliyim.

Bizi sevindiren yanlardan biri Kalamar Izgara yapılıyor oluşuydu. Belki burada Yunan tipi kalamar ızgara bulurum diye ümitliydim ama yuvarlak kesilmiş bir kalamar ızgara geldi. Bacaklarıyla servis edilmiş olması oldukça güzeldi ancak ızgaradan çok tavaya daha yakın bir kıvamı vardı, lezzetine rağmen bunu aklımızın bir köşesine not etmiştik.

Bu ilk turdan sonra Noyan denize girerken ben kitap okudum, yürüyüş yaptım. Bu huzurlu ortamın tadını hakikaten çıkardım.

 İzmir'den genç bir grup iskelenin üzerinde bira keyfi yaparken, çocuklu aileler ve çiftler plajın ve çardağın tadını çıkardılar.

Saatler ilerleyince biz de ikinci tura çıkalım dedik. Her ne kadar balık dolabı zengin gözükse de alışılmışın dışında bir balık göremeyince çok da aç olmayan karnımız için farklı tatlara yöneldik.

Bu turda ahtapot ızgara, köpoğlu, acı radika ve kalamar tava bize eşlik edecekti.

Acı radika aynı gün toplanmıştı. Üzeri sarımsak ve zeytinyağla soslandırılmış şekilde servis edildi ve nefisti. Köpoğlu da yine tüm tatların doğru harmanlandığı bir biçimde servis edilmişti, bir başka harika meze olarak masadaydı doğrusu. Bu gezinin ve Ergin Pansiyon seferinin en güzel yemeği ise kalamar tavaydı. 

Çıtır çıtır, son derece taze, limon ve domatesle servis edilmiş kalamar tava yediğim eniyi 4-5 kalamar tavadan biri olabilir. Bunu kesinlikle tavsiye ediyorum.

Kalamar tava ne kadar güzelse ahtapot ızgara o kadar kötüydü ne yazık ki... Vantuzlar sökülmüş ve haşlanmış (biz klasik olarak kurutmuyoruz güneşte) ahtapot ızgaranın da yetersizliğiyle birleşince kayış gibi lezzetsiz bir şey ortaya çıkmıştı.

Sanırım ızgarada bir problem var zira kalamar ızgara da tam bir ızgara izinde değildi. Aklıma bu kokoreççilerdeki demir sac ızgara geliyor yemeğin kıvamına görünce. Keşke içeri girip bir baksaydım diye hayıflanıyorum şimdi. Mangalda ızgara edilseydi bundan çok daha lezzetli olurdu.

Neticede

1 Kalamar Tava

1 Kalamar Izgara

1 Ahtapot Izgara

1 Acı Radika

1 Köpoğlu

1 Fava

1 Patlıcan Köz

1 Patates Kızartması

1 Çiçek Izgara

4 Bira

kimi sular ve ekmeklerden oluşan yemeğimize 135 TL ödedik. Noyan Ergin Pansiyon'da çok daha güzel yemekler yemiş olduğundan memnun kalmadı. Bana göre ise inişli çıkışlı bir performans vardı. 

Kalamar tava, radika, köpoğlu, patates kızartma çok iyi.

Fava, kalamar ızgara (her ne kadar ızgara soru işareti olsa da ) iyi.

Ortalama köz, çiçek

Kötü ahtapot ızgara

ile kafa karıştırıcı bir performanstı.

Bu deneyimi benim için güzelleştiren ise Ergin Pansiyonun'un bana göre gerçekten eşsiz, huzurlu atmosferi ve Ergin Abi'nin olumlu kişiliğiydi.

Noyan bu defa memnun olmasa da ben yine de öneriyorum; güzel bir yer ve güzel bir mekanda bulunmak için bile gidilir.

Bir de kalamar tava tabii...

Mutlaka kalamar tava.