29 Mayıs 2014 Perşembe

Yeni Başlayanlar İçin Likya Yolu - BÖLÜM 1 - HAZIRLIK


Küçüklüğünden beri her sene Şile'de arazide ya çadır kurmuş ya dalga sesleriyle kulübede uykuya dalmış biri olarak; 3 sene evvel arazinin elden çıkması bünyeyi fena vurdu.

Doğa seven, çadırdan hoşlanan, "çekirgeye zıpla örümceğe tut" diyen bir şahıs olarak üç senenin sonunda kendimi doğada gezinme hayalleri kurarken ya da çadırda konaklama rüyalarında bulduğumda bir şeyler yapmam gerektiğini farkettim. Hiç tereddütsüz gitmem gereken destinasyon belliydi: Likya Yolu...

Kafamda destinasyon belli olduğu anda araştırmalara başladım. Ne yalan söyleyeyim sevgili Altuğ ve Mehmet'in blogu; hem ihtiyaç duyduğum gazı sağlaması hem de parkur parkur en ayrıntılı bilgilerle donanmış olmasıyla bilgisayar başından yola çıkardı beni.

Toplamda 500 kilometreyi aşan ve Ölüdeniz - Ovacık'tan başlayıp Antalya Hisarçandır'da biten bu yolun iki "kolay" parkuruyla bir başlangıç yapmak istedim.

Likyayolu.org'dan ve başka kaynaklardan yaptığım araştırmalar sonucu Likya Yolu'nun en güzel ve sembol manzaralarından olan Gelidonya Feneri'ne çıkışın da yer aldığı Karaöz - Gelidonya Feneri (8km) ile başlayıp; Demre - Kaleköy (16km) etabıyla devam etme kararı aldım.



Likya Yolu görüntülerini ofisten arkadaşlarıma gösterdiğimde onlara "gelin" bile dememe gerek kalmayacağını biliyordum; keza öyle de oldu. Sercan, Emre, Seçkin ve Şahin ile birlikte düştük yollara ve hayatımızın en güzel tecrübelerinden birini yaşadık.



Burada da bizim gibi ilk defa yola çıkacaklar için kendimizce püf noktalarını toparlamaya çalışacak; yolculuklarımızdan da pasajlar sunmaya çalışacağım. 

Yazı dizisinin sonunda WOW oyuncularına özel bir anlatımla da konuyu yeniden ele alacağımı belirteyim.

1) HAZIRLIK

Genelde parkurların mevsimi bahar ve sonbahar ayları. Kışın da çıkan var ama yazın genellikle aşırı sıcak sebebiyle çok daha az tercih ediliyor.

Yola çıkmadan önce yanınıza almanız gereken şeyler var.

Eğer siz de bizim gibi 2-3 günlük toplamda 2 parkurlu bir seyahte çıkıyorsanız ihtiyaçlarınız limitli demektir. Şunları yanınıza almanız faydalı ve yeterli olacaktır:

1) Sağlam bir yürüyüş ayakkabısı.

Her ne kadar Seçkin'in Adidas Superstar'ları müthiş bir sınav vermiş olsa da kilometrelece yolu 100 kilonun üzerinde bir insan olarak su toplaması ya da taban ağrısı olmadan çıkarmamı sağlayan şey ayakkabı seçimiydi. Ben ileride de yürüyüşlere devam edeceğimi hissederek hafif tuzlu da olsa bir Asolo Reston aldım kendime.



Her kuruşuna değdiğini söyleyebilirim. "Ekonomik bir bütçeyle yola çıkayım masrafa sokma beni şimdi" diyorsanız ekipten Emre'nin de tercih ettiği Quechua'nın ayakkabılarını tercih edebilirsiniz. Decathlon'da oldukça uygun fiyata satıyorlar ve çok da iyi bir sınav verdiler. Çok kez kaya vb. zeminin üzerinden geçeceğiniz için bu kayaların ayakkabınızı parçalamasını önleyen "çarşak bantı" uzun vadeli ayakkabı yatırımlarınız için çok önemli.

2) Kullanışlı bir sırt çantası

Biz arkadaşlarımızla oldukça ağır ve teferruatlı kampçı çantalarıyla yola çıktık. Ancak başta da söylediğim gibi 2-3 günlük bir geziye çıkıyorsanız bunun oldukça gereksiz olduğunu göreceksiniz. Bizim düştüğümüz bu hataya siz düşmeyin. Ne kadar hafif olursanız o kadar rahat yürürsünüz. İçine her backpacker'ın ihtiyacı olan 2-3 tişört, deniz şortu, terlik, iç çamaşırı ve çorap gibi temel aksesuarların bulunması yeterli.Tabii bir de dikenli rotalar için bacaklarınızı örten bir eşortman vb. Ekleri de zaten altta açıklayacağım.

3) Polar

Akşam doğada olacaksanız ya da Gelidonya Feneri'ne terli terli çıkınca rüzgarı yiyecekseniz bir polar atın çantaya. Gece çadırda üşeyenler için de birebir. 

4) İsviçre Ordu Çakısı

Her derda deva, burada da yanınızda.

5) Çadır

2-3 günlük yürüyüş parkurunda, seçtiğiniz etaplara da bağlı olarak pansiyon ya da otelde de gecelemeniz mümkün. Ancak çadır ve kamp hasreti çekenler için çadırda konaklama yapabileceğiniz bolca alan ve kamp alanları mevcut. Bu fikirdeyseniz ağır borulardan oluşan ve zor taşınan bir çadırdansa hafif (1-1,5 kg'lik) bir çadır; ya da ağır olmasına rağmen (2,5 kg) 4-5 saniyede kurulan ve 1 dakikada toplanan Quechua 2 Seconds Tent'i tercih edebilirsiniz (ki ben bunu tercih ettim).



Çadır gelince otomatik olarak mat ve uyku tulumunu da taşımanız gerekecek tabii..

6) En az 1 buçuk litrelik metal matara / termos

Bulundurduğunuz suyun serin kalması ve kolay muhafazası için metal termos / matara bulundurmayı kesinlikle atlamayın. 6 saatlik muhafaza eden en ucuz versiyonlar bile iş görecektir. 

7) Temel tıbbi ihtiyaçlar

Ağrı kesici, merhem, sinek ve böcek kovucu, aspirin, bandaj, alerjik bünyeler için gerekli ilaçlar, yara bandı ve güneş kreminden oluşan seti siter herkes teker teker ya da bir seti ekibe dağıtarak taşımanız mümkün.

8) Baton

Olmazsa olmaz değil ama hele kilonuz varsa, ağır taşıyorsanız ya da kondisyonunuz varsa bir can kurtarıcı olacaktır. Duruma göre 10 - 20 kg bile alabiliyor yükünüzü saniyede ve emin olun uzun yürüyüşlerde bu çok büyük bir yardım.

9) Şapka




10) Gıda maddeleri

Konserve vs. ile çantayı doldurup ağırlık yapmayın. Zaten akşam yerleşim yerinde olacaksanız orada atıştırabilirsiniz. Sabah ve öğlen yemekleri mühim. Hem ağırlık yapmayan hem de doyurucu olması ve enerji vermesi açısından benim tavsiyem yanınıza paketli satılan 8'li ya da 12'li lavaşlar ile tüp bal veya tüp çikolata, ceviz, fındık gibi yemişler almanız. Hem tok tutacak hem de anında enerji verecektir bu yiyecekler.

11) Fener

Kafa lambaları daha da kullanışlı oluyor çadır içinde ya da karanlıkta kamp alanında ufak bir yürüyüşe karar verdiğinizde.

12) Harita

Bahsettiğim blog ve internetteki kaynaklardan parkur için elektronik olarak rotayı telefon ya da GPS'e indirebileceğiniz gibi harita indirmeniz de mümkün. Yine Likya Yolu'nun canlanmasını sağlayan Kate Clow'un Likya Yolu kitabında da ayrıntılı bir harita mevcut. (Pandora'da var)

13) Kibrit / Çakmak
14) Pil
15) Torba

Çöpünüzü muhafaza etmekten tutun kirlileri ayırmaya dek çok amaçlı...

16) Şarj Cihazınız
17) Islak mendil ve diş fırçası gibi kişisel temizlik eşyalarınız.
18) Güneş Gözlüğü 


Tüm bunları sağladıysanız ve hangi etapta yürüyeceğinizi de seçtiyseniz sıra geldi yola düşmeye...